TUZ MASALI
Hemen hemen hepimizin bildiği bir masaldır.Bir padişahın üç
oğlu vardır ve bir gün babaları çocuklarına –imtihan etmek için- şöyle der:
Söyleyin bakalım,beni ne kadar seviyorsunuz?
Birincisi babacığım seni en değerli maden olan altın kadar
seviyorum, diğeri seni elmas kadar seviyorum,en küçüğü ise:Babacığım seni tuz
kadar seviyorum der.
Padişahın bu cevaba oldukça canı sıkılır ve küçük oğlunu
saraydan uzaklaştırır. O artık yalnız yaşayan ve tuz diyarının tek varisi olan
bir prenstir.Ülke altınlara,elmaslara boğulur,diğer taraftan tuz kaynakları tek
tek kurur.Bütün saray halkının ağzının tadı kaçmıştır.Zenginliklerin hiçbir
değeri kalmamış tussuz bir hayat tatsız bir hayat olmuştur.
İşin farkına varan padişah oğlundan özür diler ve onu saraya
tekrar getirtir.Masal mutlu sonla biter.
Bugün yaşadığımız
dünyada elbette maddi sıkıntı çeken insanlarda var. Ama bilim ve teknolojinin
çok gelişmesi sonucunda ister Kaf Dağının ardında ister gerçek olsun yada
yaşamış hiçbir kralın sahip olamadığı sayısız nimetler içindeyiz.80 günde
devrialem değil bir günde devrialem yapabileceğimiz vasıtalarımız var.El
şaklatıp bir gün eğlence için beklememize gerek yok.Parmak ucuyla ve bir
hareketle internet üzerinden dünyanın bütün eğlencelerini gözümüzün önüne
getirebiliyoruz.
Diğer taraftan
tuz gibi sadece ağzımızın tadı kaçmadı.İnsanlığımızı bütün insani değerlerimizi
kaybettik.
ALLAH’ım ;Ben bütün insanlarla beraber ne kadar mutluyum
diyebilen bir insanı HAYAL BİLE edemiyoruz.
Sorunumuz basit tuz sorunu değil koskaca bir insanlığın
sorunu.
Selam ve dua ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder